Merhaba sevgili okuyucular,
Bazen basit bir sorunun peşinden giderken kendimizi hayatın derinliklerinde buluruz. İşte bugün size böyle bir hikâye anlatmak istiyorum: “Dünyanın en iyi topu ne kadar?” sorusunun izini süreceğiz. Bu soru yalnızca bir oyuncağın fiyatını değil, aslında hayatı, ilişkileri ve hayallerimizi de ölçen bir yolculuğun kapısını aralıyor.
Dünyanın En İyi Topunun Peşinde
Bir akşamüstü, sahilde oturan üç dost kendi aralarında hararetle konuşuyordu.
– Biri stratejileriyle tanınan, çözüm odaklı Ali,
– Diğeri empatiyle yaklaşan, ilişkilerin diliyle konuşan Elif,
– Ve onları meraklı gözlerle dinleyen küçük kardeşleri Mehmet.
Mehmet, gözlerinde parıltıyla sordu:
“Abi, abla… Dünyanın en iyi topu ne kadar?”
Çözüm Odaklı Bir Cevap
Ali hemen hesap yapmaya başladı. “Dünyanın en iyi topu mu? Önce markaları araştırırız, üretildiği malzemeyi inceleriz, dayanıklılığına bakarız. Spor mağazalarında 1000 liraya da top var, 5000 liraya da. Hatta profesyonel liglerde kullanılan topların değeri on binlerce lirayı bulabilir.”
Onun için bu sorunun yanıtı netti: Paranın satın alabileceği en iyi top, performans açısından da en iyisiydi.
Empatiyle Gelen Bir Bakış
Elif gülümsedi. Mehmet’in elini tutup şöyle dedi:
“Biliyor musun, bazen dünyanın en iyi topu, seninle oynamaya gönüllü olan arkadaşlarınla değer kazanır. Fiyatı değil, sana hissettirdiği şey belirler onun ‘en iyiliğini.’ Eğer top seni mutlu ediyorsa, ister 50 lira olsun, ister 5 bin lira… Senin için o dünyanın en iyi topudur.”
Elif’in yaklaşımı Mehmet’in kalbine dokundu. Çünkü çocukluğun en saf mutluluğu, oyun arkadaşlığıyla şekilleniyordu.
Topun Gerçek Değeri
Bu noktada Mehmet’in kafası karıştı. Ali’nin analitik hesapları bir yanda, Elif’in içten sözleri diğer yanda… Ama gözleri ışıldıyordu; çünkü o, aslında cevabı bulmuştu:
“Demek ki dünyanın en iyi topunun fiyatı, bizim ona yüklediğimiz anlamda gizli.”
Bir Top, Bir Hayat Hikâyesi
Mehmet ertesi gün küçük bir plastik top aldı. Ucuzdu ama o topla saatlerce koşturdu, kahkahalar attı. Yanında Ali vardı, ona şut tekniklerini öğretiyordu. Elif de kenardan tezahürat yapıyor, küçük molalarda Mehmet’in omzunu sıvazlıyordu. O an Mehmet anladı: Topun değeri, onu kiminle paylaştığına bağlıydı.
Dünyanın En İyi Topu Ne Kadar?
Belki de bu sorunun tek bir cevabı yok.
– Ali gibi düşünenler için dünyanın en iyi topu, teknoloji, kalite ve fiyatla ölçülür.
– Elif gibi hissedenler için ise onun değeri, kalpten kalbe kurulan bağlarla biçimlenir.
Ama hangisi doğru? Belki de ikisi birden. Çünkü hayat da böyledir: Hem mantığın hem duygunun birleşimiyle anlam kazanır.
Son Söz
Sevgili okuyucu, sen hiç düşündün mü: Senin için dünyanın en iyi topu hangisi olurdu? Çocukken elinde patlak da olsa mutlulukla oynadığın top mu, yoksa vitrinde ışıldayan profesyonel bir futbol topu mu?
Belki de cevap şu: Dünyanın en iyi topu, sana en çok hatıra bırakan toptur.
Yorumlarda kendi hikâyeni paylaşır mısın? Belki de senin “dünyanın en iyi topu” yolculuğun başkalarına ilham olur.